Cumartesi, Ocak 22, 2011

Gönderen Gasteci

1”

Yiyemeyeceğin Yemeğin Başına Oturmayacaksın

Herkes giydiriyor kış gününde TTNET'e sıra bende. Benimde anlatmam gereken sorunlar var. Ama benim anlatacaklarım şahsi mesele gibi görünse de Türkiye'de eminim ki benim gibi bir sürü insan var. Ha durun başlamadan önce başlığı tamamlayayım. Yiyemeyeceğin yemeğin başına oturmayacaksın arkadaş. Bildiğiniz üzere Mümkünlü Belediye Başkanı şey pardon yani TTNET bir kampanya başlattı. Aylık 14.99 TL'den başlayan fiyatlarla bilgisayar sahibi oluyorsun. Kampanya kapsamında 1 minibook, 2 laptop, 2 masa üstü modeli var. Bende 5-6 yıllık kesintisiz TTNET müşterisi olarak başvurmak istedim. Gittim TTNET Abone Merkezine ismimizi aldılar falan... Dedim "Bilgisayar nerede ?". Bana bilgisayarın henüz olmadığını geldiği zaman beni arayacaklarını söylediler, peki dedim "Ne zaman gelir ? " belli değil beyefendi ama geldiği zaman mutlaka arayacağız dedi, tamam dedim ayrıldım. Tabi ben 1-2 gün içinde gelir sanıyor telefon bekliyorum. Bu olayı yaşayalı da 1.5 - 2 ay oluyor. 1-2 hafta sonra tekrar gittim. Anlattım durumu, dedim nerede bizim bilgisayarlar. Bana "Beyefendi henüz gelmez. Bu kampanya Türkiye kapsamında. Bilgisayar yetiştiremiyorlar." gene sinirden köpürmüş bir halde gelince beni arayın muhakkak almam gerekiyor o bilgisayarı dedim ve çıktım. İçime kurt düştü dedim ki birde internetten başvurayım. Girdem TTNET sitesine yaptım baş vurumu. İki gün sonra beni aradılar. Başvuru teyidi falan yaptılar işte. Bana dediler ki bulunduğunuz yerde ki TTNET abone merkezine yönlendirmeyi yapıyorum size en kısa sürede ulaşırlar. Ben " Hacı abla ulaşsalar da Anamur'da bilgisayar yokmuş, bana neyi verecekler ki ? " dedim o da bana " Efendim bir parti dağıtım daha Türkiye geneline gönderiliyor, onlar sizi arayacaklar." dedi. Tamam dedik bekleyelim. Ulan 1 hafta geçti 2 hafta geçti arayan yok... Gittim abone merkezine bin tane Laptop vitrinde duruyor. "Ooo benim bilgisayar gelmiş. Niye aramadınız beni. Ben gelmesem arayacağınız yok." dememle birlikte, "Beyefendi o bilgisayar satıldı." dedi. Ondan sonra bizim aramızda geçen diyaloglar aşağıdadır :

- Ne demek satıldı ? Sizi İstanbul'dan aramadılar mı ? Bana sizin ulaşacağınızı söylediler. Yeni gelen parti içinden birini alabileceğimi söylediler. Nasıl olur bu niye aramadınız ?

- Beyefendi sizden önce başvuran kaç kişi var biliyor musunuz ?

- İyi de benim kadar peşine düşen var mı ? Bilmiyor musunuz ki şirkeflik çıkartırım. Yazar çizer sizi rezil ederim.

- Yapabileceğimiz bir şey yok. Bir sonraki partide öncelikli arayacağımız 4 kişi var bunlardan biri sizsiniz.

- Bu parti de diğeri gibi 2 ayda mı gelecek ?

- Bilemiyorum. Bilgisayar yetiştiremiyorlarmış.

- Ne demek yetiştiremiyorlarmış ya. Kaldıramayacakları yükün altına niye giriyorlar o zaman. (Burda orjinalini söyledim. Ben de utandım çalışan kızda. Ama neyse laf çıktı bir kere. Şirkefleşme ateşlendi. Dönüşü yok.)

- ...

- ...

- Ben ne yapabilirim ki beyefendi. Biz sadece çalışanız.

- Ben zaten sana demedim o lafı. Kampanyayı başlatanlara dedim.

- Anlıyorum sizde haklısınız ama şunda Anamur'da isim yazdıran 100 kişi var. Öncelikli 4 kişi var. Bunlardan biri sizsiniz.

- Peki şimdi gidiyorum. Bir daha ki gelişimde bilgisayarımı hazır edin. AİHM'e kadar giderim. (Gülüşmeler falan başladı. Az önce ki küfürü toparladık.)

Ondan sonra zaten sinirimi atmış onlarda rahatlamış bir şekilde çıktım. Ama TTNET'e sinirim kalmıştı biraz içimde. Giderken sesli küfür etmeler. Deli gibi konuşmalar. Etraftan görenlerin, "Aha bizim gasteci kafayı yemiş." gibi konuşmalarına neden oluyordu. Ofise geldim, otururken de bir şeyler dank etti kafamda. İlk girdiğimde orada bir laptop vardı. Bayan satıldığını söyledi ama kendimi o bilgisayarı alan kişi yerine koydum. Ben o bilgisayarın sahibi olsam vitrinde kalmasına izin verir miydim ? Hayır vermezdim. Aldığım gibi doğru eve. Peki kimdi o bilgisayarın sahibi ? Beraber tahmin edelim. Ya orada çalışan birine ait, vitrin boş kalmasın diye kampanyadan alıp vitrine koydu. Yada torpili olan birinindi. Adama ; "Abi bunu sana vereyim ama yeni parti gelene kadar vitrinde kalsın. Bak senden önce bir sürü kişi var ben sana veriyorum. Bunların çoğu bilgisayar alamayacak. Hadi gene iyisin." şeklinde tavlama metodlarıyla zavallıyı kandırmış da olabilirler. Neyse alana hayırlı olsun. Ama TTNET'e asabiyetim hala devam ediyor. Başlıkta ve kadına dediğim gibi, Yiyemeyeceğin y.......ın altına yatmayacaksın. Oh be... Söyledim =)

1 yorum:

Adsız dedi ki... {Cevap Ver}

Ya okadar hakısınız ki. ne diyeceğimi bilmiyorum. Adamlar kalkıyor kapmanya diye bütün Türkiyeyi ayağa kaldırıyor, belki bir milyon lira reklam parası döküyor ama ortada bilgisayar yok. Bir kaç ay önce de bir kampanya yapmışlardı ve kampanya bitti ama ben bilgisayarımı alamadım.

Ki ben biliyorum onlar merkezde kaç kişinin kampanyaya katılacağının hesabını da yapıyorlar.

Çok komik bir durum bu, siz bilgisayarları getirmeden kampanyayı başlatıyorsunuz, sonra bilgisayarlar bir türlü gelmiyor. Çok sıkıldım ben bu Turk Telekomdan, Tekel olup bide devlet gücünü arkasında hissettikleri için zaten bukadar rahatlar...
16 Şubat 2011 17:20

YorumYaz!Pardons Yazar Mısın? :)
Yorumlarınızı Rahatça Paylaşabilirsiniz...
Eğer Google hesabınız veya blog hesabınız yoksaYorumlama biçiminden'nden "Anonimi" seçin.

Dikkat :Küfür,Irkçı,Cinsel vs. İçerikli YorumlarKesinlikle Yasaktır ve Silinecektir.

Yorum Gönder